BİRBİRİNDEN İLGİNÇ VE NEŞELİ FIKRALAR-3 |
SIFIR SIFIR
İki Karadeniz takımı Rizespor la Sinop maç yapıyorlarmış. O esnada Stadın yanından bir tren geçiyormuş. Sinoplular trenin düdüğünü hakemin bitiş düdüğü zannetmişler. Ve sahayı terketmişler. Kalan 85 dakikada Rizespor da gol atamayınca maç 0-0 berabere bitmiş.
ŞART MI?
Karadenizli Başbakan olmayı tutturmuş :
-- Başbakan ben olacağım!...
Memleketin halini bilen saf bir arkadaşı iyi niyetle uyarmış :
-- Yahu sen deli misin?
Karadenizli lafını esirger mi :
-- Şart midur?
TEMEL'İN DEGAJI
Karadeniz'de bir evde yangın çıkmıştı. Bir kadın kucağında çocukla damın tepesinde kalakalmıştı. İtfaiye geldi, ama kadın bir türlü çocuğu aşağı atmıyordu. Birlikte cayır cayır yanacaklardı. Derken kalabalığın arasından Temel fırladı :
-- At yenge, çocuğu aşağı at. Ben Sürmenespor'un kalecisiyim. Çocuğu tutarım. Kadın inandı ve attı. Temel nefis bir plonjonla çocuğu yakaladı. Sonra üç kere yere vurup degajını yaptı.
TEMEL UÇAKTA
Temel bir uçağın kaptan pilotu idi. Trabzon-Ankara seferini yaparken bir arızadan dolayı uçak sallanmaya başlayınca bir anons yapar.
-- Tikkat, Tikkat... Gaptanunuz sesleniy! Uçakta bir ariza vardur. Tamiratı mümkündür. Sayin yolcularımız sükut olunuz. Bu anonsu duyan yolcular bir an rahatlayıp yerlerine otururlar. On dakika sonra öncekinden daha şiddetli bir sallantıyla yolcular yerlerinden fırlayınca pilot kabininden bir anons daha :
-- Tikkat, Tikkat... Gaptanunuz sesleniyi... Eşhedü enlailahe illallah ve eşhedü...
TIPTA İLERLEME
Temel maçta omuzundan sakatlanmıştı. Doktoru tedavi ediyordu.
-- Madem ağrıyor, sıcak havlu koyacaksın.
-- Ama doktor, iki gün önce de soğuk buz torbası koydurmuştun?
-- O iki gün önceydi. İki günde tıpta hiç mi ilerleme olmadı?
TUVALET
Meyhanede kafayı bulan Temel tuvaleti arıyordu. Bulamayınca yanında oturan birine :
-- Arkadaşım buranın tuvaleti nerede dur acaba? diye sordu. Aklı sıra Temel'le dalga geçmek isteyen adam tuvaleti tarif eder :
-- Şu koridorun sonunda, solda, yalnız gitmişken benim yerime de işeyiver.
-- Peki, dedi Temel. Gitti ve beş dakika sonra dönüp, tuvaleti tarif edene kuvvetli bir tokat patlattı :
-- Ula, madem işemen yoğidi niye yolladun beni tuvalete?
EŞEK
Adamın biri misafirliğe gitmiş. Akşam olunca haliyle sormuşlar :
-- Pardon arkadaş, demişler karı-koca. Bizim odada mı yatarsın, bebeğin odasında mı, yoksa boş bir odada mı? Adam düşünmüş :
-- Karı-koca nın yanında yatılmaz, bebekte uyanır ağlarsa uykusu kaçacak ben boş odada yatarım, demiş. Sabah olunca adam elini yüzünü yıkamış, bir de bakmış çok güzel bir kız adama havlu tutuyor.
Adam:
-Kızım senin ismin ne?diye sormuş. Kız :
-Bebek amcacığım ya sizin isminiz?... Adam :
-Eşek kızım eşşşeeek.
EVDEKİ PAZAR
Kulakları duymayan bir adam hastanede yatan bir arkadaşını ziyarete gitmek istemiş. Düşünmüş ben ne sorarım, o ne cevap verir, diye. Klasik cevaplara göre konuşmayı tasarlamış, cümlelerini zihninde hazırlamış. "Nasılsınız" derim, o da "İyiyim" der. Bende, "Oooh ne güzel" der, devam ederim. Hastaneye gidip arkadaşının başucuna varmış.
-Nasılsın, iyi misin?
-Ölüyorum.
-Oooh, ooh ne iyi. Ne ilaç veriyorlar?
-Zehir.
-O ilaç çok iyidir. Doktorun kim?
-Azrail.
-Ondan iyi doktor yoktur.
EVLENİRKEN NEREDEYDİN?
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses :
-- Binme, bu uçak düşecek! Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış :
-- Uçak düştü kurtulan olmadı! Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında :
--Binme bu trene, raydan çıkacak! Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş :
-- Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı... Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses :
-- Bu otobüse binme, freni patlayacak! Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış :
-Sen kimsin yahu?
-Ben senin iyilik meleğinim! Adam iyice kızmış :
-Ulan evlenirken neredeydin!
KÖPEĞİN ÇANAĞI
Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak şu ricada bulunur :
-- Pek susadım, buralarda su bulamadım, lütfen bana bir bardak su verir misiniz? Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak, kısa bir tereddütten sonra :
-- İstersen ayran getireyim, der. Adam bu teklifi teşekkürle kabul ettikten az sonra, çocuk bir çanak ayran getirir. Adam ayranı içtikten sonra çocuk :
-- İstersen daha getireyim, der.
-- Zahmet olur yavrum.
-- Hayır, zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik! Bunun üzerine, adam iğrenerek, elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır :
-- Anne, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı!
NE KOYSAYDIM?
Adam sünnetçi dükkanının vitrinine çalar saat koymuş biri de merak etmiş :
--Yahu sünnetçi vitrininde çalar saatin işi ne? Sünnetçi fena fena bakmış :
--Yani vitrine ne koyaydım?
TANIŞMA
Adamın biri, o gün evine normal zamanından oldukça erken bir saatte dönmüştü. Kötü bir durumla karşılaştı. Karısı şeffaf bir gecelik içinde, bütün vücudu meydandaydı. Onun yanında da, kocanın geldiğini işittiğinden çabuk elbiselerini giydiği belli olan genç bir adam ayakta duruyordu. Ama genç adam soğukkanlılığını kaybetmedi. Genç kadının bileğini tuttu :
--Merak edilecek bir şeyiniz yok madam, dedi. Biraz vitamin, biraz trankilizanla bir şeyiniz kalmaz. Genç kadın, inler gibi bir sesle :
-- Dur, dedi. Yeni tanıştığımızdan, kocamın doktor olduğunu sana söylemeye vakit bulamamıştım!...
YAKTIN BENİ
Adamın birisi kendine çok güçlü bir büyü yaptırmak istemiş. Tutmuş ülkenin en ünlü büyücüsüne gidip durumunu anlatmış. Ünlü büyücü büyüyü yaptıktan sonra adama demiş ki :
-- Şimdi bu büyüyü al ay ışığında havaya doğru salla, yalnız sallarken aklına sakın dişi tilkinin kuyruğunu getirme. Adam :
-- Yaktın beni büyücü, demiş.
-- Şimdi artık aklımdan hiç çıkmaz ki dişi tilki kuyruğu
SANA NE?
Temel genç yaşta evlenir, karısı ile bir çocuğunu bırakarak gurbete çıkar. On-onbeş sene dolaştıktan sonra...
-- Hele bir sılaya varayım, der. Evine geldiği zaman karısı ile birlikte üç çocuk bulur. En küçüğü önündeki kaptan yoğurt yiyor yabancı yabancı bakıyordu.
-- Yahu karucuğum. Bunlar da kim? Karısı :
-- Yahu der şu büyüğü ilk çocuğun değil mi? Ne çabuk unuttun!
-- Ya öteki?
-- O da ana rahminde idi, sen gittikten sonra doğdu.
-- Ya diğeri?
-- Canım, zaten onun da sana buba dediği yok ki, oturmuş yoğurduğnu yiyi!
SİZİN BİLDİĞİNİZ BÖYLE İLGİNÇ VE NEŞELİ FIKRALAR VARSA BANA E MAİL YOLUYLA ULAŞTIRIRSANIZ SAYFAMDA YAYINLARIM. GÜLMEYE İHTİYACIMIZ VAR BUNLARI HEP BERABER PAYLAŞALIM.